1081 İZMİR’İN FETHİ ANMA ETKİNLİKLERİ BİLGİ NOTU
İzmir yüzyıllara
yayılan çetin mücadeleler sonucunda kalıcı olarak fethedilmiş ve bir Türk yurdu
olabilmiştir. Ege’nin kilit noktasındaki bu güzel kent Malazgirt Savaşı
sonrasında Bizans’tan Çaka Beyliği’ne, Venedik ve Cenevizlilerden Aydınoğulları’na,
Timur Devleti’nden Osmanlılar’a kadar birçok siyasi güç ve kavmin yer aldığı
savaşlara sahne olmuştur.
İzmir’i
fetheden ilk Türk fatihi Çaka Bey’dir. 1081 yılındaki fethin ardından Çaka Bey
bu kentte 40 parçalık bir donanma inşa ettirdi ve tarihteki “İlk Denizci Türk
Beyi” oldu. Donanmasıyla Foça ve Urla’nın ardından Midilli, Sakız, Sisam ve
Rodos adalarını fethetti. İzmir’i fetihlerinin merkez üssü olarak kullanan Çaka
Bey, İstanbul’u fethetmeyi de kafasına koymuştu. Bu amaçla İstanbul yolu
üzerindeki kaleleri hedef almaya başladı. Ne var ki Bizans entrikaları
sonucunda, damadı Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan tarafından
Çanakkale’de öldürüldü. Onun ölümünden sonra Türkler bir süre daha İzmir ve
çevresine hâkim olsalar da I. Haçlı Seferi sırasında Bizanslılar İzmir’i geri
aldı. 1098 yılında kentteki 10.000 civarında Türk’ün katledilmesiyle de
İzmir’deki ilk Türk varlığı kanlı bir şekilde sona erdi.
Türklerin
İzmir’e geri dönmeleri Çaka Bey’in ölümünden yaklaşık iki yüzyıl sonra
gerçekleşti. Aydınoğulları Beyliği’nin başındaki Mehmet Bey, 1317’de Kadifekale’yi
ele geçirdi. Ancak o yıllarda İzmir şehrinde iki kale bulunuyordu. Cenevizlilerin
elinde bulunan Aşağı Kale/Liman Kalesi henüz fethedilememişti. 12 yıl süren bu
duruma Mehmet Bey’in oğlu Gazi Umur Bey son verdi. 1329’da bu kaleyi de fetheden
Aydınoğulları İzmir’e tamamen hâkim oldu. Gazi Umur Bey’in Aydınoğulları’nın başında
bulunduğu dönemde İzmir’in ticari ve stratejik önemi arttı. Umur Bey İzmir’de
yaptırdığı donanmasıyla kısa zamanda Ege Denizi’ne hâkim oldu. Bölgedeki hâkimiyetleri
zedelenen ve ticaretleri sekteye uğrayan Hristiyanlar sonunda Papa’nın
önderliğinde bir Haçlı donanması oluşturarak 1344’te İzmir’e saldırdı ve Aşağı
Kale/Liman Kalesi’ni geri aldı. Aydınoğulları ancak Kadifekale’de tutunabilmişti.
Bu olay sonrasındaki dört yıl boyunca Kadifekale’deki Aydınoğulları ile Aşağı
Kale/Liman Kalesi’ndeki Haçlılar arasında çok sert savaşlar yaşandı. Gazi Umur
Bey’in 1348 yılında şehit olması sonrasında ise Aydınoğulları Haçlılarla uzlaşarak
barış anlaşması imzaladı.
1390’da Kadifekale’yi
ele geçiren Yıldırım Bayezid Aydınoğulları Beyliği’ne son verdi ve İzmir’de Osmanlı
egemenliğini başlattı. Ancak Aşağı Kale/Liman Kalesi’ni fethetme girişimleri henüz
başarıya ulaşmamıştı. Bu fethi Osmanlılar’ı 1402’deki Ankara Savaşı’nda bozguna
uğratan Timur gerçekleştirecekti. Savaş sonrasında ordusunun bir kısmıyla
İzmir’e ulaşan Timur yıllardır fethedilemeyen Aşağı Kale/Liman Kalesi’ni
kuşattı. Oldukça zorlu mücadeleler sonucunda kaleyi fethetti. Kaleyi temeline
kadar yıktırıp, molozlarını da denize döktürdü. İzmir’i de yeniden kurulan
Aydınoğulları’na bırakarak geri çekildi. Fetret Devri ve sonrasında çeşitli
aralıklarla İzmir’de etkin olan Cüneyd Bey’in ortadan kaldırılmasıyla da İzmir
ve çevresi Sultan II.Murat Devri’nde kesin olarak Osmanlı yönetimine geçti.
Yüzyıllar
sonra İzmir’i “Megalo İdea”
düşüncesinin sıçrama taşı olarak gören Yunanlılar ile destekçileri, Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki Türk Milleti’nden gereken cevabı almış
böylece İzmir’in Türk yurdunun ayrılmaz parçası olduğu bir kez daha tüm dünyaya
kanıtlanmıştır. Kurtuluş gününde İzmir Hükümet Konağı’na yeniden Türk bayrağını
çeken Yüzbaşı Şerafettin Bey de yüzyıllar önce Çaka Bey ve Gazi Umur Bey’in
şehre vurduğu Türk mührünü perçinlemiştir.
KAYNAK: İZMİR VALİLİĞİ VE İZMİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder