DOĞAL KAYNAKLARDAN VERİMLİ YARARLANMA
Hava, su, toprak, bitki örtüsü, hayvanlar ve madenler doğal
kaynakları oluşturur. Doğal kaynaklar insan ve toplum hayatı için vazgeçilemez
nitelikte önemli değerlerdir. Su, oksijen, bitki örtüsü, petrol gibi doğal
kaynakların büyük hızla azalması, canlıların yaşam alanlarını kısıtlamakta,
çevresel felaketlere yol açabilecek iklim değişikliklerine yol açmaktadır.
Türkiye çeşitli maden kaynakları bakımından zengindir. Ülkemizde
madenlerimizin bilimsel olarak işletilmesi Cumhuriyet döneminde 1935 yılında Maden
Tetkik ve Arama (MTA) Enstitüsü'nün kurulması ile başlamıştır. Doğal
kaynakların verimli bir şekilde değerlendirilmesi ülkemizin kalkınmasına
doğrudan katkı sağlayacaktır.
Ülkemizdeki doğal kaynakların verimli kullanılmasıyla ilgili
projelerden bazıları şunlardır:
Su
o
Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık su
miktarına göre ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Üstelik
Türkiye mevcut su potansiyelinin tamamını kullanamamaktadır. Devlet Su İşleri'nin
verilerine göre 2003 yılında sulama, içme suyu ve sanayi sektöründe mevcut
su potansiyelimizin yaklaşık olarak % 36'sı kullanılabilmiştir.
o Su, günümüzde en önemli enerji türlerinden biri olan elektrik üretiminde
de önemli bir kaynaktır. Ülkemizde kurulan hidroelektrik santralleriyle elektrik üretimi yapılmaktadır. Türkiye bu alanda potansiyelinin % 20'sini değerlendirebilmektedir.
o Devlet Su işleri (DSİ),
su kaynaklarının değerlendirilmesi ve verimli bir şekilde
kullanılması amacıyla projeler üretmektedir. DSİ ürettiği projeler ile 2030 yılına kadar su potansiyelinin tamamını değerlendirmeyi ve ülke
ekonomisine yıllık 27,8 milyar dolar gelir sağlamayı amaçlamaktadır.
Petrol
·
Türkiye, çevresinde yer alan komşularının zengin petrol yataklarına sahip olmasına karşın bu doğal kaynak bakımından yetersiz bir rezerve sahiptir. Türkiye enerji ihtiyacının yarısına yakınını petrolden
karşılamaktadır. Bu durum Türkiye'yi enerji bakımından dışa bağımlı hale getirmektedir.
·
Ülkemizde petrol arama ve üretimiyle Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) görevlendirilmiştir. TPAO son yıllarda yeni
teknolojilerle petrol arama faaliyetlerine hız
vermiştir. Özellikle
son iki yılda denizlerde yapılan araştırma çalışmalarının sayısı 50 yılın toplamından
daha fazladır. Bu çalışmalar sonunda zengin petrol yataklarının bulunması umut edilmektedir.
·
Türkiye coğrafi konumu nedeniyle petrol rezervleri zengin üretici ülkelerle, enerji tüketimi yoğun sanayileşmiş batı ülkeleri arasında ve Asya - Avrupa yolu üzerinde yer almaktadır. Türkiye'nin öncelikli
hedefleri arasında bu potansiyelin değerlendirilerek "21. yüzyılın Avrasya
Enerji Koridoru" konumuna getirilmesi yer almaktadır.
Bor
§ Türkiye, kimya sanayinin önemli ham maddelerinden biri durumunda olan bor madeni bakımından dünyanın en zengin yataklarına
sahiptir. Dünyadaki bor rezervlerinin % 63'ü ülkemizde bulunmaktadır.
§ Bor madeni günümüzde, camdan elektroniğe, seramikten
uzay teknolojisine, sağlıktan
enerjiye, ahşaptan metalürjiye ve izolasyondan tarıma kadar yüzlerce alanda kullanılmakta, yaşam kalitemizi önemli ölçüde etkilemektedir.
§ Ancak Türkiye'nin bu rezervleri istenilen
oranda ekonomik kazanca dönüştürdüğü söylenemez.
Bor madeni rezervlerimize eş değer oranda ekonomik fayda elde edilebilmesi bora dayalı sanayinin geliştirilmesine bağlıdır. Bu amaçla Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) kurulmuştur. BOREN endüstriyel uygulama amaçlı projelere gerekli desteği sağlamaktadır.
§ Toryum
§ Türkiye'de toplam rezerv yaklaşık 380.000 ton civarındadır. Günümüzde toryumla çalışan ticari ölçekli bir
santral bulunmamaktadır.
§ Toryumun, gelecekte nükleer
santrallerde kullanılması
beklenmektedir. Bu yüzden dünyadaki
teknolojik gelişmelerin paralelinde ülkemizde de toryum tabanlı yakıt çevrimi konusundaki araştırma - geliştirme çalışmalarına devam edilmelidir. Bu amaçla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2000 yılında Uluslararası Yenilikçi Nükleer Reaktörler ve Yakıt Çevrimi adlı projeye katılma kararı almıştır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder