DEĞERLERİMİZİ
TANIYALIM, ZENGİNLEŞTİRELİM
MİLLİ BİRLİK VE DAYANIŞMA
Ülkede yaşayan her yurttaş,
Türkiye Cumhuriyeti ‘nin bir vatandaşıdır. Birlikte yaşadığı insanlarla
sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu yerine getirmek, bilinçli vatandaşın
yapabileceği erdemli bir davranıştır.
Vatandaş, ödediği vergilerle
yapılan okul, hastane, yol, baraj, fabrika gibi tesislerden kendisinin ve tüm
milletinin yararlanacağı bilincindedir.
Ülkeyi sevmek, özveri duygusuyla
birlikte yüce bir görevdir. Ülkesini seven insanlar sorumluluklarını yerine
getirirler. Sorumluluk ve yükümlülüklerin yerine getirildiği bir toplumda huzur
ve adalet vardır.
Kültürel değerlerimizi benimseyip
geliştirdiğimizde, insanları sevdiğimizde vatandaş olma bilincimiz gelişir.
Düğünler, bayramlar, diğer önemli günler insanların bir arada kutlaması ile
anlam kazanır. Böylece ortak bir duygu paylaşılmış olur.
Vatan, bir milletin en önemli
varlığıdır. Uzun yıllar aynı topraklar üzerinde yaşayan insanlar o yerleri
vatan etmişlerdir.
Milletin devamlılığı,
vatandaşların millet sevgisi etrafında bütünleşmesi ile mümkündür.
Vatandaşlar dayanışma hâlinde
düzenli bir yaşamı sürdürürler. Bu bakımdan gelecek kuşaklara millet sevgisi verilmelidir.
Devlet de milletin dayanışması,
birlik ve beraberliği ile vardır.Türk Milleti Kurtuluş Savaşı ‘nda milli birlik
ve beraberliğin en güzel örneğini vermiştir. Bu milli dayanışma Türk Milletine
bağımsızlığı kazandırmıştır.
Milletimizin tarih boyunca yaşattığı milli değerleri vardır.
Bunlar: kurallara uymak, çalışkan olmak, dürüst olmak, büyüklerimizi saymak,
küçüklerimizi sevmek, hoşgörülü olmak, barışçıl olmak, inançlara, geleneklere
saygılı olmaktır. Bunları benimseyip yaşatmak herkesin görevidir.
ATATÜRK VE VATANDAŞLIK
Türkiye Cumhuriyeti ‘ ni korumak ve sonsuza kadar sürdürmek
ülke gençlerinin görevidir. Bu görev, Atatürk tarafından verilmiştir. Ülke
gençleri ve yüce millet, Cumhuriyete büyük bir sevgi ve inançla bağlıdırlar
1924 Anayasası’nda;
Cumhuriyet vatandaşı için bir kimlik tanımlaması yapılıyor;
Cumhuriyete hukuki olarak bağlı olan vatandaşların tamamına Türk sıfatı ve
kimliği kazandırılıyordu. Bir başka ifade ile devlete hukuki olarak bağlı
olanlar, soy vurgusu yapılmaksızın Türk kimliğinde birleştiriliyordu.
Onuncu maddeden itibaren vatandaşlığa ait can, mal, düşünme,
yazma, cemiyet kurma, eğitim, haberleşme, seçme ve seçilme gibi temel haklar
sağlanırken, vergi gibi vazifeler, hürriyetin sınırları belirleniyordu. Zaman
içerisinde erkeklere verilen seçme ve seçilme hakları kadınlara da
kazandırılıyor, bu çerçevede anayasada gerekli değişiklikler yapılıyordu.
Soyadı Kanunu:21 Haziran 1934 tarihli kanuna göre her
vatandaş, öz adından başka soyadını taşımaya mecburdur. İçişleri Bakanlığı’nca
hazırlanarak 26 Kasım 1934’te elde edilen kanuna göre ağa, hacı, hafız, hoca,
molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi ve hazretleri gibi
lakap ve unvanlar kaldırılmıştır. Erkek ve kadın vatandaşlar kanun karşısında
ve resmi belgelerde yalnız adlarıyla anılırlar.
Bu uygulama;
-
Herkesi
kanun önünde eşit kılmaya,
-
Hiç
kimsenin lakap ve payesine güvenmemesini sağlamaya,
-
Milletin
fertleri arasında sınıf ve üstünlük düşüncesi uyandırarak milletin asil ruhunu
incitecek vasıfların kaldırılmasına
İlişkin sosyal inkılabın zarureti olarak görülmüştür.
Kılık Kıyafet İnkılabı: Kıyafet inkılabıyla vatandaşların dış
görünüşünde birlik sağlanması, çağın yakalanması ve dini bir nitelik taşımayan
laik bir görüntünün yaratılması hedeflenmiştir. Vatandaşlar önce eğitim
kurumlarında zihnen, daha sonra giyim kuşam değişikliği ile şeklen
değiştirilecektir. Böylece Cumhuriyetin medeni vatandaş modeli tamamlanmış
olacaktır.
ÜSTÜN DEĞERLER
-
İnsanların
var oldukları sürece yaşattıkları değerler vardır. Toplumsal birlikteliği
sağlayan bu değerler dil, din, tarih, ahlaki, insani ve kültürel değerlerdir.
Bu değerleri koruma ve geliştirme birlik ve beraberliği güçlendirmede önemli
rol oynar.
-
İnsanlar
sevdikleri değerler uğruna bir çok zorluğu yenmeyi göze alır. Çünkü söz konusu
değerler yüce değerlerdir; bunları korumak ve yüceltmek erdemdir. Atalarımızın
bizlere emanet bıraktığı yüce değerleri korumak da tarihi sorumluluğumuzdur.
-
Bir
milleti millet yapan temel değerlerin başında milli ve manevi değerler
gelmektedir. Vatan, bayrak, kültür, dil, din, marş vb. unsurlar milli
değerlerimizdir ve hayatımızın vazgeçilmezlerindendir.
Din: İnananları birbirine bağlayan manevi unsurlardan biridir.
Din, inananları kardeş olarak tanımlar.
Bayrak: Ay yıldızlı al bayrağımızın bizim için anlamı vardır.
Bayrağımızdaki renklerden kırmızı, atalarımızın kanlarını, beyaz ise dürüstlük
ve temizliği simgeler.
Her toplumun sahip olduğu ve topluma
millet olma özelliği katan değerler vardır. Bunlar; bilgi, sanat, tarih, dil,
din, ahlak, örf ve adetler gibi unsurlardır. İnsanları kaynaştıran,
yakınlaştıran, ilişkileri sağlam bir zemine oturtan bu değerler toplumun birlik
ve beraberliğine katkı sağlar.
Söz konusu değerleri gelecek nesillere
aktarmak, korumak ve bu değerlerin sürekliliğini sağlamak varlığımızı devam
ettirmek açısından gereklidir. Kültürel değerlerin korunması kadar
geliştirilmesi de önemlidir. Değişen dünya şartlarına ve ihtiyaçlara göre var
olan kültüre yeni değerlerin ilave edilmesiyle kültürel zenginlik
sağlanmalıdır.
Bu konuda bireye, aileye, devlete sivil
toplum kuruluşlarına ve medyaya büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklara ve
gençlere yaşadığı toplumun kültürel değerlerini tanıtmak, sevdirmek ve
kabullenmelerini sağlamak önemlidir. Aileler çocuklarını yetiştirirken okulla
iş birliği içinde olmalıdır. Medya; kültürel değerlerimizi tanıtıcı, özendirici
programlara ağırlık vermelidir. Kültürel değerleri tanıtma konusunda
sempozyumlar, konferanslar, sergiler vb. düzenlenmelidir. Her şehirde tarih ve
kültür araştırmaları merkezleri kurulmalıdır. Tarihi eserlerimiz korunmalı ve
tanıtılmalıdır.
Millet olmanın temel şartlarından biri,
milleti meydana getiren bireylerin ortak bir dile sahip olmasıdır.
Dilimizi doğru ve etkili kullanmanın
önündeki en büyük engel yabancı sözcüklerin çok kullanılmasıdır. Bunun için
konuşma ve yazı dilinde yabancı sözcükler yerine Türkçe sözcüklerin
kullanılmasına önem verilmelidir.
Kültürel değerleri koruma ve geliştirme
sorumluluklarımıza ait daha pek çok örnek verilebilir. Önemli olan birey, kurum
ve kuruluşların bu sorumluklara karşı duyarlılığı ve bunları yerine getirme
konusundaki istek ve çabalarıdır.
Toplum olarak ortak değerlerde birleşmek,
birlikte hareket etmek, dayanışma içinde olmak ülkemizin birlik ve
beraberliğine katkı sağlar. Dayanışma sayesinde ortak sorunlar el ele verilerek
kolayca çözülür. Kaliteli bir toplum yaşamının sağlanması ve ülkemizin
gelişmesi için dayanışma önemlidir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder