28 Şubat 2012 Salı

BOĞAZLAR SORUNU

BOĞAZLAR SORUNU : Lozan Barış Antlaşmasıyla, İstanbul ve Çanakkale  Boğazlarının yönetimi Türkiye'nin başkanlık edeceği “Boğazlar Komisyonuna” bırakılmıştı. Ayrıca Boğazlar Bölgesi'nde asker bulundurulmayacaktı. Bu durum, Türkiye'nin güvenliği açısından     olumlu sayılmazdı. Ama Milletler Cemiyetinin Dünyada barışı koruyacağı ve silâhsızlanmaya gidileceği düşünüldüğü için boğazlarla ilgili    bu şartlar kabul edilmişti.  
1930’lu yılların başında, dünyada  İtalya, Habeşistan'a (Etiyopya’ya) saldırdı;Rodos adası  ve Ege denizindeki oniki adayı silâhlandırdı. Almanya, Ren Bölgesi'ni yeniden silâhlandırdı. Japonya, Mançurya'ya girdi.Dünyadaki devletler silahlanmaya başladılar ve  Böylece dünyada savaş çıkması olasılığı arttı. Bu nedenle Türkiye, ilk fırsatta  Boğazlarda egemenliğini sağlamaya karar verdi.
Türkiye, Lozan Barış Antlaşmasının Boğazlarla ilgili maddelerini imzalayan devletlere ve Sovyetler Birliği'ne  başvurarak; Boğazlar konusunun yeniden görüşülmesi için bir konferans toplanmasını istedi.                                            
İsviçre'nin Montrö şehrindeki konferansta yapılan görüşmeler sonucunda 20 Temmuz 1936'da Montrö Boğazlar  Sözleşmesi imzalandı.
Bu sözleşmeye göre;
1-Boğazlar Komisyonu kaldırılacak ve görevleri Türk Hükûmetine devredilecekti.
2-Türkiye, Boğazları silâhlandırabilecekti. Türkiye tarafsız ve savaş dışında ise savaşan tarafların gemileri Boğazlardan geçemeyecekti.
   Türkiye savaşa girdiğinde ise Türk Hükûmeti savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini istediği gibi düzenleyebilecekti.
3-Barış zamanında ticaret gemilerinin Boğazlardan geçmeleri serbestti.
Montrö Sözleşmesi ile Türkiye, yüz yıldan bu yana süren Boğazlar Sorunu'nu çözdü, buradaki egemenliğini ilân etti ve tam bağımsızlığını  pekiştirdi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

BOĞAZLAR SORUNU

BOĞAZLAR SORUNU : Lozan Barış Antlaşmasıyla, İstanbul ve Çanakkale  Boğazlarının yönetimi Türkiye'nin başkanlık edeceği “Boğazlar Komisyonuna” bırakılmıştı. Ayrıca Boğazlar Bölgesi'nde asker bulundurulmayacaktı. Bu durum, Türkiye'nin güvenliği açısından     olumlu sayılmazdı. Ama Milletler Cemiyetinin Dünyada barışı koruyacağı ve silâhsızlanmaya gidileceği düşünüldüğü için boğazlarla ilgili    bu şartlar kabul edilmişti.  
1930’lu yılların başında, dünyada  İtalya, Habeşistan'a (Etiyopya’ya) saldırdı;Rodos adası  ve Ege denizindeki oniki adayı silâhlandırdı. Almanya, Ren Bölgesi'ni yeniden silâhlandırdı. Japonya, Mançurya'ya girdi.Dünyadaki devletler silahlanmaya başladılar ve  Böylece dünyada savaş çıkması olasılığı arttı. Bu nedenle Türkiye, ilk fırsatta  Boğazlarda egemenliğini sağlamaya karar verdi.
Türkiye, Lozan Barış Antlaşmasının Boğazlarla ilgili maddelerini imzalayan devletlere ve Sovyetler Birliği'ne  başvurarak; Boğazlar konusunun yeniden görüşülmesi için bir konferans toplanmasını istedi.                                            
İsviçre'nin Montrö şehrindeki konferansta yapılan görüşmeler sonucunda 20 Temmuz 1936'da Montrö Boğazlar  Sözleşmesi imzalandı.
Bu sözleşmeye göre;
1-Boğazlar Komisyonu kaldırılacak ve görevleri Türk Hükûmetine devredilecekti.
2-Türkiye, Boğazları silâhlandırabilecekti. Türkiye tarafsız ve savaş dışında ise savaşan tarafların gemileri Boğazlardan geçemeyecekti.
   Türkiye savaşa girdiğinde ise Türk Hükûmeti savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini istediği gibi düzenleyebilecekti.
3-Barış zamanında ticaret gemilerinin Boğazlardan geçmeleri serbestti.
Montrö Sözleşmesi ile Türkiye, yüz yıldan bu yana süren Boğazlar Sorunu'nu çözdü, buradaki egemenliğini ilân etti ve tam bağımsızlığını  pekiştirdi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder