8 Nisan 2012 Pazar

LOZAN BARIŞANTLAŞMASI’NIN ÖNEMİ


LOZAN BARIŞANTLAŞMASININ ÖNEMİ
Yabancı bir tarihçinin gözünden Lozan Barış Antlaşması
Onun Türkiye için baş önemi, bugünkü Türkiye Cumhuriyetinin içine aldığı hemen bütün topraklarda tam ve bütün Türk egemenliğini yeniden kurmasıydı. Aynı zamanda, uzun süreden beri bir aşağılık ve kölelik sembolü olarak kızılan kapitülasyonlar kaldırıldı. Böylece Türkiye, I. Dünya Savaşı’nın yenilmiş devletleri arasında tek olarak, kendi perişanlığından ayağa kalkmayı başardı ve galipler tarafından kendisine dikte edilen barışı reddederek kendi şartlarının kabulünü sağladı. Çünkü Lozan Antlaşması aslında, Türk Millî Misak’ında ifade edilmiş isteklerin uluslararası tanınmasıydı."
I. Dünya Savaşı sonrasında itilaf Devletlerince imzalatılan Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti, neredeyse haritadan silinmiş ve egemenliği ciddi biçimde sınırlandırılmıştır. Mustafa Kemal liderliğinde Millî Mücadeleye başlayan Türk milleti, savaş meydanlarında büyük zaferler kazanmış ve Lozan Barış Antlaşması'yla siyasi ve hukuki alanda bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmiştir.
Lozan Barış Antlaşması, Türk tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Çünkü Batılı devletlerle Türkiye arasındaki ilişkiler bu antlaşmayla yeniden düzenlenmiştir. Batılı devletler Türkiyenin milletlerarası alanda bağımsız, bütün devletlerle eşit, onurlu, egemen bir devlet olduğunu ve artık Osmanlı Devletinin sona erdiğini kabullenmiştir. Antlaşmayla Misakımillî hedeflerine büyük ölçüde ulaşılırken aynı zamanda Mondros Ateşkesi ve Sevr Anlaşmalarının geçersizliği ispatlanmıştır. Lozan Barış Konferansı sırasında ekonomik, adli ve hukuki alanlarda ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren kapitü­lasyonlar uzun süre tartışıl­mıştır. Sonuçta kapitülasyon­ların kaldırılması ve Osmanlı borçlarının ödenmesinin makul bir takvime bağlanması kararlaştırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan ekonomik bağım­sızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir. Türk bağımsızlık savaşının zaferle sonuçlan­ması sömürge altında bulunan milletleri harekete geçirmiş. Bu etki sömürge imparatorluk­larının çökmesine neden olmuştur.
Ayrıca Lozan Barış Antlaşması, Millî Mücadelede Türkiyeyi en çok uğraştıran Yunanistanla savaşı sona erdirerek kalıcı bir barış sağlanması açısından da önem taşımaktadır.
I. Dünya Savaşı sonunda galip devletlerce kabul ettirilen ve ağır şartlar içeren barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı’na zemin hazırlarken Lozanda karşılıklı müzakerelerle barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, savaşı bitiren antlaşmalar içinde hâlen uygulanan sadece Lozan Barış Antlaşması'dır. Bunda Türkiyenin, "Yurtta barış, dünyada barış. ilkesine sadık kalması ve Lozan Barış Antlaşması’nın hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür.
Lozan Barış Antlaşması’yla Türkiyede yaşayan ve Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk vatandaşı kabul edildi. Böylece Avrupalıların azınlıkları bahane ederek iç işlerimize karışması engellendi.
Mustafa Kemal, yeni Türk Devletinin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması için şunları söylemiştir: Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!1 Lozan Konferansı düne ve bugüne ait, üç beş yıla ait hesapların sonuca bağlanmasıyla uğraşmakta değildir. Belki, üç, dört yüzyıllık birikmiş ve yoğunlaşmış hesapların görülmesiyle uğraşmaktadır."2 sözüyle Lozan Barış Antlaşması’nı yüzyıllardır birikmiş problemlerin çözüme kavuşturulma çabası olarak görmektedir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

LOZAN BARIŞANTLAŞMASI’NIN ÖNEMİ


LOZAN BARIŞANTLAŞMASININ ÖNEMİ
Yabancı bir tarihçinin gözünden Lozan Barış Antlaşması
Onun Türkiye için baş önemi, bugünkü Türkiye Cumhuriyetinin içine aldığı hemen bütün topraklarda tam ve bütün Türk egemenliğini yeniden kurmasıydı. Aynı zamanda, uzun süreden beri bir aşağılık ve kölelik sembolü olarak kızılan kapitülasyonlar kaldırıldı. Böylece Türkiye, I. Dünya Savaşı’nın yenilmiş devletleri arasında tek olarak, kendi perişanlığından ayağa kalkmayı başardı ve galipler tarafından kendisine dikte edilen barışı reddederek kendi şartlarının kabulünü sağladı. Çünkü Lozan Antlaşması aslında, Türk Millî Misak’ında ifade edilmiş isteklerin uluslararası tanınmasıydı."
I. Dünya Savaşı sonrasında itilaf Devletlerince imzalatılan Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti, neredeyse haritadan silinmiş ve egemenliği ciddi biçimde sınırlandırılmıştır. Mustafa Kemal liderliğinde Millî Mücadeleye başlayan Türk milleti, savaş meydanlarında büyük zaferler kazanmış ve Lozan Barış Antlaşması'yla siyasi ve hukuki alanda bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmiştir.
Lozan Barış Antlaşması, Türk tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilir. Çünkü Batılı devletlerle Türkiye arasındaki ilişkiler bu antlaşmayla yeniden düzenlenmiştir. Batılı devletler Türkiyenin milletlerarası alanda bağımsız, bütün devletlerle eşit, onurlu, egemen bir devlet olduğunu ve artık Osmanlı Devletinin sona erdiğini kabullenmiştir. Antlaşmayla Misakımillî hedeflerine büyük ölçüde ulaşılırken aynı zamanda Mondros Ateşkesi ve Sevr Anlaşmalarının geçersizliği ispatlanmıştır. Lozan Barış Konferansı sırasında ekonomik, adli ve hukuki alanlarda ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren kapitü­lasyonlar uzun süre tartışıl­mıştır. Sonuçta kapitülasyon­ların kaldırılması ve Osmanlı borçlarının ödenmesinin makul bir takvime bağlanması kararlaştırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan ekonomik bağım­sızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir. Türk bağımsızlık savaşının zaferle sonuçlan­ması sömürge altında bulunan milletleri harekete geçirmiş. Bu etki sömürge imparatorluk­larının çökmesine neden olmuştur.
Ayrıca Lozan Barış Antlaşması, Millî Mücadelede Türkiyeyi en çok uğraştıran Yunanistanla savaşı sona erdirerek kalıcı bir barış sağlanması açısından da önem taşımaktadır.
I. Dünya Savaşı sonunda galip devletlerce kabul ettirilen ve ağır şartlar içeren barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı’na zemin hazırlarken Lozanda karşılıklı müzakerelerle barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, savaşı bitiren antlaşmalar içinde hâlen uygulanan sadece Lozan Barış Antlaşması'dır. Bunda Türkiyenin, "Yurtta barış, dünyada barış. ilkesine sadık kalması ve Lozan Barış Antlaşması’nın hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür.
Lozan Barış Antlaşması’yla Türkiyede yaşayan ve Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk vatandaşı kabul edildi. Böylece Avrupalıların azınlıkları bahane ederek iç işlerimize karışması engellendi.
Mustafa Kemal, yeni Türk Devletinin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması için şunları söylemiştir: Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!1 Lozan Konferansı düne ve bugüne ait, üç beş yıla ait hesapların sonuca bağlanmasıyla uğraşmakta değildir. Belki, üç, dört yüzyıllık birikmiş ve yoğunlaşmış hesapların görülmesiyle uğraşmaktadır."2 sözüyle Lozan Barış Antlaşması’nı yüzyıllardır birikmiş problemlerin çözüme kavuşturulma çabası olarak görmektedir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder